Osmanlı’da en sık uygulanan cezalardan biri falaka cezasıydı. Kabahati olan hemen falakaya yatırılıp sopa ile dövülürdü. Kullanılacak sopanın kalınlığı ve darbelerin potin, mest, çorap üzerinden veya doğrudan yalın ayak üzerine mi vurulacağı Subaşı veya Sekbanbaşı tarafından tayin edilirdi.
Dayak para ile atılırdı dayak yiyen kişi, kendini dövenlere (Bunlar daha çok Yeniçeri ocağından getirilen acemi oğlanları olurdu) yediği dayağın parasını vermek zorundaydı, eğer veremezse bir daha dövülürdü. Falaka cezasının Şarhoşluk, hileli mal satmak, yerlere tükürmek, serserilik etmek gibi kabahatlere de uygulandığı düşünülünce insanın nerede o eski günler diyesi geliyor.