Sakarya Harbi – 15 Eylül 1921

Sakarya Meydan Muharebesi

Bu yazımızda, Sakarya Harbi 15 Eylül 1921 gününe dair olanlar aktarılacaktır.

15 Eylül 1921 Perşembe
10 Temmuz’da başlayan Yunan ileri harekâtının ilk evresinde Papoulas’ın ordusu Kütahya – Eskişehir – Afyon hattını ele geçirmiş, ancak asıl amaç olan Türk Ordusu’nu yok etmek için Ankara’ya yürümek zorunda kalmıştır.

Bu takip harekâtı için de 10 Ağustos’ta Yunan Ordusu 300 km’lik yürüyüşüne geçmiş, 23 Ağustos Salı günüyse tarihe Sakarya Meydan Muharebesi olarak geçecek olan ikinci aktif muharebe süreci Sakarya Nehri boyunda, Haymana topraklarında başlamıştır.

Yunan Küçük Asya Ordusu asker ve silâh açısından Türk Ordusu’nun iki, hatta uçak ve makinalı tüfek gibi bazı unsurlarda üç katı üstünlüğe sahiptir.
Nitelik açısından da, muharebelerin başında Yunan’ların ağır top/obüs sayısı belirleyicidir.

Bu üstünlüğe rağmen Papoulas’ın kurmaylarının yaptığı harp planı cephe taarruzu yerine bol aldatmacalı, güneyden kuşatma ve eşzamanlı yarma harekâtına dayalı bir plandır.
Ama bunun için güneye yaptıkları ek intikal bu planı son anda açığa çıkarmıştır.

Fazladan 100 km yürüttükleri ordu daha muharebeye girmeden harap olmuş, Türk Ordusu da bu sürede güneye güçlü ihtiyat tümenleri toplayarak gerekli önlemleri almıştır.
Süvarilerin etkisi, hafif dağ toplarının hareketli kullanımı, tecrübeli kurmay kadrosu ve eratın özverisi pek çok faktörün akıllıca kullanımı, 22 günün sonunda, “Gordion’a İskender olmaya gelen” Kral Konstantin’in ordusunu içinden çıkılmaz bir korku filminin içinde bırakmıştır.
Papoulas’ın artık tek dileği ordusundan geriye kalanı ezdirmeden kaçırabilmektir

 

Sakarya Harbi 15 Eylül 1921 Perşembe
22 gün ve gece süren muharebelerde hep savaşan kıtaların, komutanların isimlerini yazdım.
Oysa cephe gerisinde öyle isimsiz kahramanlar vardır ki, onların yokluğu bu zaferi tam tersine çevirebilir. Örneğin, sıhhiyeciler olmadan bu hikâye eksiktir.

Osmanlı’nın son döneminde, 1914’de Dahiliye Vekâleti’ne bağlı Sıhhiye Genel Müdürlüğü olarak yapılandırılan sağlık hizmetleri Millî Mücadele döneminde Ankara’da bakanlık seviyesine çıkarılır.
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı’nın ilk bakanı Dr. Adnan Adıvar’dır

Bakanlık bir yandan Milli Mücadele’nin tüm cephelerinin en verimli şekilde kullanabileceği sabit hastaneler oluşturur ve kapasitelerini olabilecek en üst seviyeye çıkarırken, bir yandan da cepheler için seyyar hastaneler kurar.

Millî Mücadele’de sağlık hizmetleri başlı başına bir çalışma konusu.
Tekrar Sakarya özeline gelecek olursak; Kütahya Eskişehir Muharebeleri’ndeki bozgundan sonra Batı Cephesi’yle birlikte sağlık mücadelesi verecek sabit ve seyyar hastaneler de yeniden yapılandırılır.

Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı da çeşitli illerdeki sabit hastaneler dışında cephede 10 seyyar hastane, 2 harp Hastanesi ve 16 sıhhiye bölüğü ile Muharebe’ye katılır.
Sabit hastanelerin toplam yatak kapasitesi 20.000’dir.

Cepheye hizmet veren sabit hastaneler;
Ankara-Kayseri hattında Köprüköy, Bala, Kırşehir, Avanos, Ürgüp, Hacıbektaş, Kayseri,
Ankara-Çorum hattında Yozgat, Sungurlu, Çorum,
Ankara– Kastamonu hattında Kalecik, Çankırı ve Kastamonu hastaneleri.

Cepheden, yaralı ve hastalar Ankara hastanelerine getirilmiş, hastanelerin yeterli miktarda ihtiyacı karşılamaması üzerine Ankara’daki Cebeci Askeri hastanesinden başka Rum Mektebi, Sanayi Mektebi, Sarıkışla ve bazı camiler hastane haline getirilmiştir.

Taşhan, Musevi, Hamamönü Mahallelerinde bazı evler hasta ve yaralılara tahsis edilmiş, Beyaz Kışla da hastane haline getirilmiştir.
Durumu müsait yaralı subaylar Kırşehir Hastanesi’ne nakledilmiştir.

…ve tarih kitaplarına yazılması, bir doktora el kaldırırken hatırlanması gereken:
Sakarya Meydan Muharebesi’nde…
Mevcut 660 tabipten 297’si
Mevcut 146 eczacıdan 78’i
Mevcut 14 dişçiden 2’si şehit olmuştur…

15 Eylül 1921 Perşembe
Zafer kazanılmış, düşman püskürtülmüştür.
Ama toprak Mehmet’in kanına doymamaktadır.
Yarın Sakarya kan akacak, Sıhhiyecilerin en yoğun, muharebelerin en acı günlerinden biri olacaktır.

What do you think?

Osmanlı Dönemi Karakterler

Galiçya Cephesinde Osmanlı Subayları